Sigortalı çalışmak nafaka almaya engel midir sorusunun cevabını nafakanın amacını açıklayarak ve ilgili Yargıtay Kararlarını inceleyerek izah etmeye çalışacağız.
Boşanma sürecinde nafaka, ekonomik güvence sağlamak amacıyla ihtiyaç sahibi tarafın diğer taraftan maddi destek almasını sağlayan bir düzenlemedir. Nafaka, boşanma kararı sonrasında ekonomik durumu zayıf olan tarafın korunması ve yaşam standardını sürdürebilmesi için önemli bir haktır. Ancak, nafaka almak isteyen kişilerin sigortalı bir şekilde çalışması durumunda, nafaka hakkının ortadan kalkıp kalkmayacağı merak edilmektedir. Bu makalede, sigortalı çalışmanın nafaka hakkına etkisi ele alınacaktır.
Nafaka Hakkı ve Şartları
Nafaka, evlilik birliği sırasında meydana gelen ekonomik bağımlılık veya boşanma sonrasında ihtiyaç sahibi tarafın maddi desteğe ihtiyacı olduğu durumlarda hak talep etme hakkıdır. Nafaka hakkı, kanunlarla sabit olarak düzenlenmiştir. Nafaka hakkı, boşanma kararı sonrasında, ekonomik zorluk yaşayan tarafın gelir durumuna ve ihtiyaçlarına göre belirlenir. Dolayısıyla, sigortalı çalışmak, nafaka hakkının varlığını etkilemez.
Sigortalı Çalışmanın Nafaka Hakkına Etkisi
Sigortalı olarak çalışan kişilerin nafaka alıp alamayacağı, çalışan tarafın gelir düzeyine ve ihtiyaç sahibi tarafın ekonomik durumuna bağlıdır. Nafaka talebinde bulunan taraf, gelir düzeyinin nafaka almak için yeterli olmadığını ve ekonomik desteğe ihtiyacı olduğunu mahkemeye kanıtlamalıdır. Eğer nafaka talebinde bulunan taraf, sigortalı çalışsa dahi, ekonomik zorluk içindeyse ve ihtiyacı varsa, nafaka hakkı devam edebilir.
Nafaka Miktarında Değişiklik ve İtiraz
Sigortalı olarak çalışan tarafın gelir düzeyinde değişiklik olduğunda, nafaka miktarının gözden geçirilmesi mümkündür. Gelir durumunda önemli bir değişiklik yaşandığında, nafaka miktarının arttırılması veya azaltılması için mahkemeye başvurulabilir. Öte yandan, nafaka alan taraf, kendi gelir durumunda önemli bir değişiklik yaşadığında, nafakayı almama veya nafaka miktarını azaltma hakkına sahiptir. Ancak, her durum için mahkeme kararı gereklidir.
Sigortalı Kişinin Nafaka Alabileceğine İlişkin Yargıtay Kararı
T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2015/16747 K. 2016/174 T. 18.1.2016
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 Sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 Sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 Sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Somut olayda; davacının serbest meslek sahibi olup,gelirinin tespit edilemediği, davalının ise matbaada asgari ücretle çalıştığı tespit edilmiştir.
Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir.
Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın(çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK’nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır.
Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ”
Yargıtay kararında bahsedildiği üzere nafaka alacaklısının asgari ücret kazanması nafakanın kaldırılmasına gerekçe değildir. Nafakanın amacı itibariyle nafaka alacaklısı asgari yaşam koşullarını elde edemiyorsa nafaka yükümlülüğü devam edebilecektir. Nafaka alacaklısının herhangi bir geliri olmadığı dönemde nafakaya hükmedilmiş olabilir. Nafaka alacaklısının sonradan bir işe girmesi, sigortalı çalışması kesin şekilde nafakanın kaldırılmasına neden değildir. Mahkeme bu durumda delilleri değerlendirip yoksulluk durumunun devam edip etmediğini yahut nafakanın miktarının azaltılması gerekip gerekmediğini araştıracaktır.
Sonuç Olarak;
Sigortalı çalışmak, nafaka hakkınızı engellemez. Nafaka talebinde bulunan tarafın ekonomik durumuna ve ihtiyaçlarına göre nafaka hakkı devam edebilir. Sigortalı olarak çalışıyor olsanız bile, ekonomik güvence sağlamak için nafaka talebinde bulunabilir ve mahkeme süreciyle hakkınızı arayabilirsiniz. Ancak, gelir durumunda veya ihtiyaçlarda önemli değişiklikler olduğunda, nafaka miktarının gözden geçirilmesi için mahkemeye başvurmak önemlidir.
